Türkiye’nin ilk arkeologlarından biri olan Aziz Ogan (ö.1956), Edremitli Hacı Halilzade Ahmed Bey’in oğlu olarak 1888 yılında İstanbul’da dünyaya gözlerini açtı. Ogan’ın arkeoloji merakı, Osmanlı müzeciliğinin kurucusu, dönemin İstanbul Arkeoloji Müzesi müdürü ve babasının yakın arkadaşı Osman Hamdi Bey vasıtasıyla genç yaşta girdiği müze memuriyeti günlerine dayanır.
1931 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Umum Müdürlüğü’ne atanan Aziz Ogan, 1954 yılında emekli olana kadar bu görevini sürdürdü.
Ogan, 1910 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’nden (Güzel Sanatlar Okulu) mezun olduktan sonra arkeoloji bilgisini geliştirmek için İzmir, Manisa ve Aydın vilayetlerinde yapılan kazılarda komiser olarak çalıştı.
Bu dönemdeki başarıları üzerine 1914’te İzmir Asar-ı Atika (Eski Eserler) Müfettişliği’ne tayin edildi.
1931 yılında İstanbul Arkeoloji Müzeleri Umum Müdürlüğü’ne atanan Aziz Ogan, 1954 yılında emekli olana kadar bu görevini sürdürdü.
Ogan, 1910 yılında Sanayi-i Nefise Mektebi’nden (Güzel Sanatlar Okulu) mezun olduktan sonra arkeoloji bilgisini geliştirmek için İzmir, Manisa ve Aydın vilayetlerinde yapılan kazılarda komiser olarak çalıştı.
Bu dönemdeki başarıları üzerine 1914’te İzmir Asar-ı Atika (Eski Eserler) Müfettişliği’ne tayin edildi.
Birinci Dünya Savaşı ertesinde, 1918 yılında İzmir’deki Asar-ı Atika Müfettişliği görevine başlayan Ogan, 1931 yılına kadar bu görevi başarıyla sürdürdü. İzmir, Efes ve Bergama müzelerinin inşaatlarının yanı sıra buradaki eski eserlerin korunmasında önemli bir rol oynadı.
(Boğaziçi Üniversitesi, Arşiv ve Dökümantasyon Merkezi, Aziz Ogan Kolleksiyonu)
0 Yorumlar